İnsanları Tanımak İçin 40 Dereden Su Getirmenize Gerek Kalmadan Bir Bakışta Çözmeniz İçin İpuçları

Gözler ruhun aynasıdır bunu biliyoruz. Örneğin, bir kişi sözün tam manasıyla gözlerini sizden alamazsa, size karşı romantik bir ilgisi olduğu manasına gelebilir. Öte yandan, birinin gözünün içine baktığınızda ve o kişi size bakmak için kendinde yürek bulamıyorsa, bu onların ya gergin olduklarının ya da saklayacak bir şeyleri olduğunun bir işaretidir. Bununla birlikte, bakışları kıpır kıpır biriyle konuşuyorsanız muhakkak bir şeyler oluyor ve size palavra söylüyor olabilir.

Bir insanın ne kadar rahat olduğunu görmek istiyorsanız, kaşlarına bakmalısınız! Kaşlarınızın yükselmesine neden olan üç ana his vardır: sürpriz, tasa ve endişe. Bir arkadaşınızla rahat bir konuşma yaparken kaşlarınızı kaldırmayı deneyin. Bunu yapmak sıkıntı, değil mi? Sizinle konuşan biri kaşlarını kaldırırsa ve mevzu sürprize, tasaya yahut endişeye neden olacak bir mevzu değilse, bu onun epeyce rahatsız olduğunun bir işaretidir.

Ağızınız gülümsüyormuş üzere yapabilir, lakin gözler yapamaz. Zira gerçek gülümsemeler gözlere ulaşır ve göz etrafını buruşturur. Beşerler ekseriyetle gerçekte ne düşündüklerini ve hissettiklerini gizlemek için gülümser, bu yüzden bir dahaki sefere birinin gülümsemesinin gerçek olup olmadığını bilmek istediğinizde, gözlerinin köşesindeki kırışıklıklara bakın. Şayet orada değillerse, o gülümseme bir şeyler saklıyor demektir!

İlk defa biriyle tanışıyorsanız ve yaptıkları tek şey diğerleri hakkında iyi  konuşmak ya da iş arkadaşlarını övmekse, kendisi hayli yeterli bir insan olabilir. Araştırmacılar bir insan diğerlerini ne kadar çok kibar, sevgi dolu ve uygun huylu olarak değerlendirirse, bu özelliklere sahip olma olasılıklarının da o kadar arttıklarını söylüyor. Fakat bunun karşıtını söylemek de mümkündür. Diğerlerini manipülatif ve iğrenç olarak tanımlayan herkesin bu özelliklere sahip olma mümkünlüğü da daha yüksektir. Ayrıyeten depresyon yahut kişilik bozukluğu hikayesi olması da mümkündür.

Sözsüz bağlantı, ses tonunuz yahut konuşma üslubunuz üzere sözel olmayan bağlantıdır. Temel olarak, birinin bir şeyi nasıl söylediğine dikkat etmelisiniz. Örneğin, birisi size monoton bir formda yanıt veriyorsa, büyük olasılıkla sizinle ilgilenmiyordur. Ya da birisi cümlelerinize alaycı bir biçimde karşılık veriyorsa kişinin söylemek istediği aslında söylediğinin tam zıddıdır. Bu nedenle, sözlere ne kadar vurgu yaptıklarına ve nasıl söylediklerine dikkat edin. Gerçek niyetlerinin ne olduğuna dair size büyük bir ipucu veriyor olabilir.

Sizinle tanışmaya sıcak ve açık olan beşerler, vücutlarını size bakacak biçimde durur ve gözlerinizin içine bakarlar. Öte yandan, biriyle yeni tanıştıysanız ve çabucak yan tarafa bakarsa, bu bilinçaltı bir vücut lisanı işaretidir, yani bir kaçış aradıkları manasına gelir.

Başını sallamak ekseriyetle birisinin sizinle tıpkı fikirde olduğunun bir işaretidir. Lakin, abartılı bir halde baş sallamak, onay konusunda tasaya işaret edebilir. Birisine bir şey söylediğinizde ve çok derecede başını salladığında, bu, onlar hakkında ne düşündüğünüz konusunda telaşlı oldukları manasına gelir. Öte yandan, sık sık başını sallamak bilinçsiz hareketler de olabilir tıpkı bir kişi daima saatine bakmaya devam ettiğinde yahut otomobil anahtarlarına dokunduğunda olduğu üzere.

İnsanlar karar vermeye çalıştığında, çenesini ovma eğilimindedirler. Ayrıyeten üst, aşağı ya da yana bakıyor olabilirler. Bu onların derin niyette olduklarının kesin bir işaretidir. 

Sıkılı bir çene gerilim belirtisidir. Kişinin ne söylediğine bakılmaksızın, bu değerli bir rahatsızlık seviyesini gösterir. Konuşma, telaşlı oldukları bir şeye hakikat gidiyor olabilir ya da zihinleri diğer bir yerde olabilir ve onları gerilime sokan şeye odaklanıyor olabilirler..

Birinin duruşu onların özgüvenleri hakkında size birtakım ipuçları verebilir. Örneğin, birisi omuzları geriye dönük olarak dik yürüyorsa ve dümdüz ileriye bakıyorsa, bu kendileri hakkında yeterli hissettiklerini ve inanç duyduklarını gösterir. Bununla birlikte, şayet birisi yürürken yere bakıyorsa, bu çok farklı bir izlenim bırakıyor. Bu kesin düşük özgüvene sahip oldukları manasına gelmeyebilir, lakin verdiği bildiri budur.

Bir kişi ellerini birbirine sürttüğünde, ekseriyetle bir şey hakkında olumlu hisleri olduğu manasına gelir. Beşerler bunu ekseriyetle gelecekte âlâ bir şey olacağı konusunda umutlu olduklarında yaparlar ve bu bahiste heyecanlanırlar.

Bir insanın el sıkışması size ipuçları verebilir. Yumuşak ve gevşek bir biçimde elinizi sıkarsa itaatkar ya da pısırık olması olasıdır. Çok sert ve ezici bir formda elinizi sıkarsa muhtemelen otoriterdir. 

Sürenin uzunluğu da değerlidir. Kısa bir el sıkışma kişinin sizinle derin bir irtibat kurmak istemediği manasına gelebilir fakat ayrıyeten fazla vakitleri olmadığı manasına da gelebilir.

Bir kişi size yanlışsız eğilirse, söyleyeceklerinizle ilgilendiğinin açık bir göstergesidir. Bilmediğiniz şey, bunun tıpkı vakitte bir hürmet işareti olduğudur. Konuşma sırasında beşerler size yaklaştığında ve size hakikat eğildiğinde, size güvenmek istediklerini gösterir. Kendinizi muteber ve bedelli hissetmenizi sağlar. Bununla birlikte, şayet birisi geriye yaslanırsa, konuşmadan bıktığını yahut tahminen de bir nedenden ötürü rahatsızlık duyduğunu gösterebilir.

Biriyle birinci kere buluşuyorsanız ve o kişi anneyse, bebeği tutmak için hangi kolunu kullandığına bakın. Araştırmalar, memnun annelerin bebeklerini sol kollarında tutma eğiliminde olduklarını gösteriyor. Öbür yandan gerilimli ve depresyonda olan anneler ekseriyetle bebeklerini sağ kollarında tutma eğiliminde olurlar.

Siz konuşurken kollarını kavuşturan insanlara dikkat edin. Birinci randevudaysanız ya da birine yeni bir fikir vermeye çalışıyorsanız bu uyguna işaret değildir. Çapraz kollar ve bacaklar, öteki kişinin söylediklerinize açık olmadığını gösteren fizikî engellerdir. Gülümsüyor olsalar bile beden lisanları her şeyi anlatıyor. 

Psikolojik olarak, kavuşturulmuş bacaklar yahut kollar, bir kişinin zihinsel, duygusal ve fizikî olarak önlerine mani koyduklarını gösterir. Ayrıyeten insanların ayaklarının istikameti de hayli kıymetlidir. Sizi seven bir kişinin iki ayağı da size hakikat dönük olur. Lakin, ayakları kapıya doğruysa bu onun bulunduğu ortamdan ayrılmak istediği manasına gelir.

Bir kişinin ayakkabıları size kişilikleri hakkında çok şey söyleyebilir. Görünüşe nazaran, hepimiz insanların ayakkabılarını inceliyoruz, Çalışmalar ayakkabılar hakkında birçok şey söylüyorlar. Gergin beşerler yeni yahut çok pak ayakkabılara sahiptirler. Şirin tipler daha kullanışlı ayakkabıları tercih ederlerken sakin beşerler konforsuz ayakkabılara yakınlık duyuyorlar. Ve agresif beşerler yarım bot giyiyorlar.

İnsanların nasıl giyindiği ve göründüğü onlar hakkında fikir sahibi olmamıza yardımcı olur. Saçının düzgün olması, kıyafetlerinin ütülü olması ve tarzına dikkat etmesi onun ayrıntıcı bir insan olduğu manasına gelir. Daha rahat bir tarza sahip olması yaratıcı olduğunu ya da dağınık birisi olduğu manasına gelebilir.

Birisi sizin vücut lisanınızı taklit ettiği vakit, sizinle uyumlu olmaya çalışır. Bu, konuşmanın yeterli gittiğinin ve öteki tarafın iletinize açık olduğunun bir işaretidir. Bu bilinçsizce yapılır, hiç kimse birisini direkt kopyalama niyetiyle etrafta dolaşmaz. Lakin beşerlerle rahat olduğumuzda onların yaptıklarını yapmaya eğilimli oluruz. Kimilerimiz insanların verdiği işaretleri okumakta hayli düzgünüz. İnsanları okumak kolay değildir, lakin bunu yapabilirseniz, sahip olmak mükemmel bir hünerdir. Alışılmış ki, herkes farklıdır, bu yüzden kelamlarını ve aksiyonlarını yorumlamak her vakit hakikat olmayabilir. Ancak umarız ki, bu ipuçlarıyla, insanları okumakta daha âlâ olacaksınız.