Partnerlerinin Aileleri ile İlk Tanışma Hikayelerini Anlatırken Bahtsızlıkları ile Gözümüzü Korkutan 15 Kişi

Akşam olunca erkek arkadaşım ve ben odamıza geçtik, ben de iç çamaşırımı değiştirdim zira regldim. Ve yeni köpek odamıza girerek iç çamaşırımı kokladı ve alıp kaçtı. Ailesi kirli çamaşırımı köpekten alıp bana verdiğinde hiç de komik değildi. Bazen hala onların yüzüne bakmakta zorlanıyorum.’

Bir baktım ki erkek arkadaşı benim eski fuckbuddy’im! Erkek arkadaşımın da, annesinin de haberi yoktu. Hayli garipti.’

Ancak onlar şimdi meskende değillerdi ve ben de ferahlamak için bir duş almaya karar verdim. Birkaç saat sonra birileri bana banyoda bir şey unutmuş olabileceğimi söyledi. Banyoya gittim, yere bir baktım ki tam ortada benim tangam duruyor!’

İlk akşam daima birlikte yemek için dışarı çıktık ve garson bize tatlı isteyip istemediğimizi sordu. Kocamın ailesine dönerek tatlıyı çok sevdiğimi ve ‘O kadar çok tatlı yiyebilirim ki, en sonunda takma diş takmak zorunda kalabilirim lakin tekrar de tatlı yemeye devam ederim!’ dedim. Bunun komik bir latife olduğunu düşünmüştüm, ta ki annesi düz bir tabirle ‘Ben takma diş takıyorum.’ diyene kadar. Garipti.’

Ve bir bayanı koridorda gördüm. Çok şaşırmıştım zira bana bir konut arkadaşından bahsetmemişti ve o da beni gördüğüne şaşkındı. Elbette çabucak sonuca atladım. O konuşmaya başlayınca onu dinlemeden çıktım ve erkek arkadaşımın odasına gittim. Ona ne olduğunu sordum ve o da ‘Evet, kusura bakma o benim annem’ dedi. Erkek arkadaşım hiç annesiyle yaşadığından bahsetmemişti, o yüzden tek yaşıyor sanmıştım! Aptal üzere hissettim! Kaba olmamın yanı sıra, bir de yaptığımız seksi duymuştu. Erkek arkadaşımla uzunca konuştuktan sonra annesini tekrar görünce ondan özür diledim. Artık 5 yıldır beraberiz ve hala annesiyle bu halde tanıştığıma inanamıyorum.’

Büyük tuvalete çıktığımda tuvaleti yeterlice tıkadım ve koridora kadar tuvalet taştı, halıları dahi ıslandı! Tıkanıklığı nasıl gidereceğimi bilmiyordum, o yüzden kayınpederim tüm gün benim tıkadığım tuvaleti açmakla uğraştı!’

ve İngilizce konuşmasa da çeviriye gerek kalmadan beni küçümsediğini anlardım. Bir akşam olağanda onların konutunda kullandığımız lavabo arızalıydı, herkes ana lavaboyu kullanmak mecburiyetindeydi. Gecenin bir yarısı lavaboya gitmem gerekti ve karanlık koridorda lavaboya gitmenin yolunu buldum. Karanlık lavaboda pantolonumu indirip tuvaletin yerini ellerimle saptamaya çalışırken büyükannesini kalçasından tuttum. Akabinde Kanton lehçesi ile bir sıra küfür geldi. O kadar korkmuştum ki tekrar ve tekrar özür diledim. Sonra süratle çıkarken kapı pervazına çarptım!’

Daha sonra bu kıssayı aileme anlatırken ‘Birinize sürpriz yapacağımı düşündüm. Beni görseniz bir anakondanın bana saldırdığını düşünürdünüz!’ dedi. Annem bağırdı, babam güldü.’

Oraya gittiğimizde teyzesi bana ‘Tavşanları sever misin?’ diye sordu. Yemekten hoşlanıp hoşlanmadığımı sorduğunu düşünerek ve benim seçici biri olduğumu düşünmesini istemediğimden ‘Daha evvel hiç yemedim lakin bir denerim!’ dedim. Lakin o, kendisinin evcil tavşanını görüp görmek istemediğimi soruyormuş… Neredeyse on yıl oldu ve ne vakit ziyarete gitsek küçük hayvanlarını benden saklıyormuş üzere yapıyorlar. Böylelikle onları yiyemem! Bir de üstüne her sene tavşanlı doğum günü kardı yolluyorlar…’

Ben de vücut dilimi de kullanarak bir kıssa anlatıyordum ve kazara bir kadeh şarabı krem ve beyaz rengindeki duvara fırlattım. Masa örtüsüne, perdelere, halıya ve yere döküldü – tıpkı bir cinayet olay yeri üzereydi. Annesi düştüğü dehşeti gizlemeye çalışsa da her şeyi fırçalayarak temizlemesi 2 gününü aldı. Ve galiba masa örtüsünü de direkt çöpe attı. Artık 14 yıldır beraberiz ve büyükannesi daima bana bir kadeh şarap doldurulduğunda insanlara dikkatli olmalarını söylüyor.’

Kuzenleriyle, teyzesiyle, dayısıyla, annesiyle ve babasıyla tanıştığım için çok gergindim, ta ki büyükannesi ile tanışana kadar. İkimiz de sarılmak için birbirimize uzandık fakat ikimiz de solak olduğumuz için birebir tarafa uzandık ve birbirimize çok makus çarptık! Kazara yadigar bir bardak şarabı bayanın beyaz mermerleri üzerinde kırdım ve temizlemeye yardım edeyim derken bayanın burnunu da kırdım. Erkek arkadaşımla kısa mühlet sonra ayrıldık.’

O vakitlerde daima tuvalete gitmeme sebep olan idrar yolu enfeksiyonu kapmıştım. Eski sevgilimin annesi yemekte masadan 20 dakikada bir kalktığımı görünce bir tıp yeme bozukluğum olmasından endişelenmiş. Eski sevgilim de durumu açıklamak zorunda kalıp rahatsızlığımı söylemiş… Hem de üç gün evvel tanıştığım insanlara! Sonraki sabah babası (kendisi bir doktor) ile eczaneye gittik. Enfeksiyondan kurtulmam için gerekli ilaçları almaya. Yerin tabanına girdim ancak tıpkı vakitte komikti, ve ironik bir biçimde ortamızda bir bağ da kurdu.’

Balık akvaryumunu yeni temizlediğini söyledi ve bu işten ‘Benim ferdî Vietnam’ım’ şeklinde bahsetti. Babam ise (emekli bir savaş gazisi) başını salladı ve ‘Benim ferdî Vietnam’ım, Vietnam’dı.’ dedi.’

İki yıl sonra ise onun ağabeyiyle çıkmaya başladım! Lakin ben kardeşiyle çıkarken o üniversite için kent dışındaydı, o yüzden bilmiyordu. Ağabeyi ile aramızdaki bağlantı mutlaka daha ciddiydi. Beni ailesiyle tanıştırmak için meskene götürdüğünde annesinin birinci dediği şey ‘Seni tanıyor üzereyim.’ oldu. O yüzden hem sevgilime hem de ailesine öncesinde genç oğlu ile çıktığımı söylemek durumunda kaldım.’

Kalkmaya çalışırken masanın kenarına takıldım ve sekiz insanın üzerine salata, yemek ve içeceklerini döktüm.’

Sizin emsal bahtsız bir öykünüz var mı? Buyurun yorumlara!